1. Efe ile Nil’in Hikayesi (21)


    Datte: 09/04/2018, Catégories: Partouze / Groupe Première fois Auteur: halilibo, Source: xHamster

    ... önünde genç, diri, güzel karımın orta yaşlı, entel ressama poz verişi canlandı. Çırılçıplak… Ve elinde palet fırça, onun güzelliklerini tabloya dökmeye çalışan yabancı erkek… Neler hissediyordu acaba karımın çıplaklığını izlerken…? Offf… Allahım… Ben nasıl bir kocaydım böyle? Normal bir erkeğin çıldırıp saldırması gereken bir ortamda, tam aksine, gittikçe tahrik olduğumu, uyarıldığımı, sertleştiğimi hissediyordum.
    
    “Evet hocam… Efe hemen fark etti olayı… Ne de olsa kocam… En az sizin kadar çıplak gördü beni… Tablolarda yüzümü göstermeseniz de, ben olduğumu anladı.” Sait hoca dikkatle beni süzüyor, tepkimi ölçmeye çalışıyordu.
    
    “Nasıl, beğendin mi dostum? Karının güzelliklerini değerlendirmeye çalıştım eserlerimde… Onun naif güzelliğini, hareketsiz uzanırken bile bedeninin kıvrımlarından akan şehvet hissini vermeye çalıştım. Herkes başarılı olduğumu söylüyor. Bilmem sen ne düşünüyorsun…”
    
    “Valla ne diyeyim bilemedim üstadım…” diye kekeledim. Adam düpedüz karımın çıplak vücudunun güzelliğinden, şehvetinden bahsediyordu bana… Tamam, eserlerinden bahsediyor ama… Anlattığı benim karım yahu…
    
    Sonra da içimden gülmek geldi. Amaann… Neyse ne… Sanki namus kumkuması bir kocaymışım gibi neleri dert ediyorum dedim içimden… Alıcı gözüyle baktım herife… Tam ressam tipi var. Dediğim gibi orta yaşın çizgileri belirmeye başlamış. Uzun bıraktığı dalgalı siyah saçlarının arasında beyaz perçemler, arkasında atkuyruğu yapmış. Hafiften bira ya da şarap göbeği başlamış ama, iri kıyım, ...
    ... geniş omuz, uzun boylu bir erkek… İnce uzun parmaklı sanatçı eli hala karımın çıplak kolunda… Nil benim yerime atıldı hemen,
    
    “Ben söyleyeyim hocam… Kocam resimlerinizi çok beğendi. İlk defa sergiye geliyor. Beni de tablolarınızda tanıyınca şaşırdı biraz… Yoksa çıplaklığımı pek umursadığı yok. Aksine pek bayıldı.”
    
    Arka arkaya yuvarladığı kokteyl ve şampanya kadehlerinden sonra iyice açılmıştı benim seksi karım… Şen şakrak şakıyıp duruyordu. Aslında doğru söylüyordu. Bayılmıştım. Onun seksapelini, çıplaklığını tuvallerin üzerinden beğenen erkeklerin varlığıyla koltuklarım kabarmış durumdaydı. Tabi, söylemeye gerek yok, başka bir yerim de kabarık duruyordu.
    
    “Heyt ulan… O resimlerine ağzınız sulanarak baktığınız güzel kadın benim yanımdaki karım… Her gece benim yatağımda o kadın… Seksi karım, sevişgen karım, azgın karım benim…” diye haykırasım geliyordu. Ben de Nil’den farksızdım aslında, başım dönüyordu. Sait hoca karımın yanağına bir öpücük kondururken,
    
    “Haydi gençlik, siz biraz daha oyalanın. Biraz sonra sergi kapanacak. Üçümüz birlikte bunu kutlamamız lazım.” dedi.
    
    Neden biz? Neden bunca insan varken, sergiyi karım ve benimle kutluyorsun diye sormadım artık… Bir süre sonra, dediği gibi üçümüz bir gece kulübünde oturmuş, içki kadehlerimizi tokuşturuyorduk. Gece yarısını bir hayli geçmiş, millet eğlencenin dibine vurmuştu. Dans pisti dolu, yanıp sönen ışıklar, kulaklarımızda uğuldayan hareketli müzik eşliğinde insanlar çılgın gibi dans ediyorlardı.
    
    Oturduğu yerde ...
«1234...7»